Stalin ve Türk Dünyası
Stalin ve Türk Dünyası kitabı, Stalin dönemindeki politikaların Türk dünyası üzerindeki etkilerine ve yansımalarına ışık tutmaktadır. Türkiye'den Orta Asya'ya, Almanya'dan Rusya'ya uzanan bir coğrafya içinde, Stalin dönemindeki iç ve dış politika konularını (eğitim, kültür, dil meseleleri, kolektifleştirme hareketi ve toplu sürgünler, Türk-Sovyet ilişkileri), tarih yazımı meselelerini, Stalin'in edebiyat ve basın dünyasındaki yansımalarını değerlendirmektedir. Bir çeşit retro değerlendirme olan bu kitap, Stalin'in ölümünden (1953) yarım asır sonra kaleme alınmıştır.
“Stalinizm” kavramı tam olarak neyi ifade eder? Kimileri bu kavramı “Komünizm ideolojisi içinde Leninist çizgiden sapan bir siyasi akım” ya da “Stalin'in şahsî hâkimiyet rejimi” şeklinde, yani nispeten dar bir çerçevede ve siyasi anlamda
yorumlamışken, kimileri de Stalin döneminde (1928-1953) uygulanan politika ve pratiklerin bütününü kapsamak üzere tarihî bir olgu anlamında bu kavrama geniş bir tanımlama getirmişlerdir. Ülkeden ülkeye ve çeşitli çevrelerde “Stalinizm” kavramına yüklenen anlamların ve bu kavram etrafında gelişen tartışmaların farklılıklar sergilediği gözlenir. Bu durum, söz konusu kavramın altında yatan gerçekliğin çok boyutlu ve karmaşık olduğunu gösterir. Çok boyutlu ve karmaşık bir mesele olması itibarıyla Stalinizm, çeşitli açılardan ele alınabilir ve alınmalıdır da.
Türkiye için Stalinizm neyi ifade eder? Türkiye-Sovyetler Birliği ilişkileri çerçevesinde incelenebilecek bu konu, ideolojik sorun ya da sosyalist düşünce için teorik ve pratik önem arz eden bir mesele olmanın yanı sıra Stalinizm, Türkiye açısından Rus devleti ile Türk halkları arasındaki ilişkiler meselesinin bir boyutu (ve bir devresi) olarak, başka bir deyişle, Türk dünyası perspektifi ile ele alınabilecek bir konudur.
There are no reviews yet.